Psikoloji.gen.tr - Nedeni ufak bile olsa uzayan ve büyüyen tartışmalar - 2

[QUOTE=delin-quency;480284]Kitap gibi yazmissiniz, biraz daha orneklendirerek anlatirsaniz bizde daha iyi anlar hayatimiza uyguylamaya calisiriz. Insanin kendini degistirebilecegine dair umut verici bir yazi olmus, heyecanlanmadim desem yalan olur.[/QUOTE]

Gerçekten haklısın, dönüp de okudum yazdıklarımı, kitaba giriş gibi olmuş; bir indeks kısmıyla, giriş özeti eksik kalmış  hoşuma gitmedi bu şekilde yazdıklarım.

Şöyle bir algı da çıkabilir; bu anlattıklarımdan sonra evliliği kurtarmışım ya da sorunları çözmüşüm gibi ama nerede o günler!... Evlilik ilişkisi vasat bile değil, heyecan yok, görev tanımlarımızı huzurlu şekilde ifa ediyoruz sadece.

Eşimle tartışma potansiyeli en fazla olan konular kızımızla ilgili kararlar, finansal konular, ailelerimizle ilişkilerdeki yaklaşımlarımız, birbirimize karşı olan davranışlarımız, beklentilerimiz.

Çocukla ilgili en fazla gerilim yaratan konu sorumluluk. Benim görüşüm; güvenlik, sağlık gibi temel konular haricinde kızımın serbest olması, kendi kararlarını ve sorumluluklarını kendi alması; ancak eşim bu şekilde düşünmüyor (bu arada yaş 11). Annelik duygusuyla savunuyor belki ama çocuğun hemen hemen her konusunda belirleyici olmak istiyor ve onun hakkında çok fazla sorumluluk aldığının da farkında olmadığını görüyorum. Bir örneği anlatayım: sabah kızımın okula gitmesi daima sorun oldu. Çünkü kızım okula mı gidiyor, eşim sinir krizi mi geçiriyor çözmek zor. Yataktan kaldırılmasından, banyosuna, kahvaltısına, giyinmesi ve servise yetişmesine kadar her aşamasında eşim polislik yapıyor. Tabii ki çok çok yıpranıyor, yaşayanlar bilir ancak. Kendisine diyorum ki, bırak okula yetişemesin. Tamam diyorum senden yardım isterse destek ol ama hadi hadi diyerek de ona baskı yapma. Biz böyle konuşunca olay hemen çözülmüyor tabii, çünkü bu dediklerim kendisine basit ama kolaysa sen yap türünden geldiği için ters yanıtlar alıyorum, haklı da. Bu sorunu çözmenin bir kısmında benim de emek vermem gerekiyor. Rica ettim, dedim ki yetişemesin sen de beni ara iş yerinden hemen gelip ben götüreceğim (bu arada eşimde araba var, ama onun götürmesi ikinci bir ceza olur kendisine). Bir kaç defa geç kaldı; ben aldım okula götürüyorum, mümkün olduğunca "bak sana dedim işte şimdi böyle oldu" gibi hiç bir imada bulunmuyorum çünkü geç kaldığı için zaten stres altında. Bu denemeler işe yaramaya başladı. Ama çok yavaş ilerliyor, çünkü eşimin alışkanlıklarını değiştirmesi için önce onu zorlayan kendi dürtülerini bırakması gerekiyor. Bir de size fikir vermesi için belirteyim: kızımda dikkat eksikliği sorunu var, işleri organize etmede sorunları var ve çok çabuk unutuyor görevlerini. Yani bu sorunu çözmek gerçekten zor. Bu konuları eşimle konuşmam nispeten kavgasız gürültüsüz oluyor. Ben suçumu kabul ettikçe eşim de kendi suçunu kabul ediyor. Yani ilk adımı ben atıyorum, bir huzur arıyorsam onu eşimden beklemek yerine önce kendi içimde yaratmalıyım. Bu yer çekimi kadar doğal geliyor bana.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Psikoloji.gen.tr - Saygı kazanmak

Psikoloji.gen.tr - İnsanın sınırları var mıdır?

Cinsel seçim ve Ebeveyn Yatırımı teorisi