Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Psikoloji.gen.tr - İnsanın sınırları var mıdır?

Stefano Anna'nın Tanrılar Okulu kitabının okunmasını şiddetle tavsiye ederim. Sınırların var olduğu doğru ama bu sınırları belirleyen kendi korkularımız; ufacık tefecik şeylerden başlayıp en önemli kararlarımıza kadar hemen her davranış ve tutumumuzda bu korkularımız görev yapıyor. Biz bugün hangi iş yerinde çalışıyorsak, kiminle evliysek, kimlerle görüşmeyi tercih ediyorsak, hangi hobilerle uğraşıyorsak yani her nerede ne yapıyorsak bunlar bizim fiziksel, ruhsal, duygusal veya zihinsel sınırlarımız nedeniyle değil korkularımızla yaptığımız tercihlerdir. Eğer ben bugün bu işi yapıyorsam kendimi burada güvende hissettiğim ve korkularımla mücadele ettiğim oranda belirleniyor. Biz insan olarak öyle bir potansiyel ile dünyaya geliyoruz ki bunun farkında bile değiliz. Bu dünyada hayranlıkla izlediğimiz insanlara ayrıcalıklı gözüyle bakmak kolayımıza geliyor. Çünkü kendimizi sorgulama sorumluluğumuzu ortadan kaldırıyor. Fiziksel, duygusal, ruhsal, zihinsel sınırlarımızı görebilmemiz için

Psikoloji.gen.tr - Bir kız ve erkek çok yakın arkadaş olamaz mı?

Erkeğin ilişkiler konusunda kendisini çok çok geliştirmesi gerekiyor arkadaş kalabilmesi için. Çünkü daha çocukluk yıllarında erkek çocuklarla kız çocuklar arasında muazzam fark ortaya çıkıyor. Erkekler hareketli oyunlarla, rekabetle, şiddetle, merak uyandıran konularla uğraşırken kız çocuklar aralarında duygular ve ilişki konusunu geliştiriyorlar ve adeta yetişkinlikteki hayatın provasını yapıyorlar. Belli bir çağa gelip karşılaştıklarında ilişki konusunda profesör olan bir kızla, çaylak durumda olan erkek söz konusu olunca, kız doğal olarak ilişkiyi yöneten oluyor. Erkek her olayı kendi kafasındaki eksik bilgilere göre değerlendirdiğinden bunu kolaylıkla yanlış yorumluyor. Yani bir kızın çok doğal bulduğu yakınlaşmalar erkek için yanlış anlama geliyor çoğunlukla. Bu nedenle bazı kızlar bu gücün farkında olduklarından karşılarındaki erkekleri parmaklarında oynatıyorlar adeta.

Psikoloji.gen.tr - Bayanlar yakışıklılık mı yoksa güven mi arar erkekte

Resim
[QUOTE=Obsesif_Fatihi;481135]Bayanların cevapları klasik geyikler üzerine kuruludur ve gerçeği yansıtmaz güvenilir olsun, dürüst olsun,saygılı olsun, beni çok sevsin geyikleri..Halbuki önce erkekten hoşlanır, sonra bunları ararlar.Ama önce bunlara bakarlamış gibi bir hava estirmeleri klasik geyikler. Başka bir şey yok. Şu adam çok güvenilir o halde onunla çıkmalıyım demez kimse.Bunlar giriş kısmının değil sonuç kısmının anahtarlarıdır. Bayanların palavralar sıkıp erkek arkadaşları yanlış yönlendirmemeleri için yardımcı olmaya çalışıyoruz.Bayanlar yüzünden, garibim erkekler de, türk filmlerindeki gibi bir tane çiçek almakla kadınları kendine aşık edeceğini ya da iyi çocuk olursa kendisini sevdireceğini sanıyor.[/QUOTE] [QUOTE=delin-quency;481184]Dobra dobra yazip kimsenin kalbini kirmak istemem fakat bence ilk etapta mutlaka yakisikliliga yada guzellige bakilir. Kimse dis guzellik onemli degil esas olan ic guzelliktir masalini okumasin cunku cok kiz taniyorum icleri cok guzel, universit

Psikoloji.gen.tr - Saygı kazanmak

Resim
[QUOTE=filmdefilm;479636]iyi günler. bir süredir üzerinde düşündüğüm bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum. Ben karakter özelliği olarak yumuşak başlı, söz dinleyen, çekingen biri olarak büyüdüm. Şimdi de bir iş yerinde mühendis olarak çalışıyorum. Yeni bir mühendisim ve hızla öğreniyorum. Ancak henüz öğrenemediğim bir şey var o da sert ve umursamaz olmak. Ama beni mutsuz eden önemli bir etmen bu özelliğim ve ben kalıcı olarak değiştirmek istiyorum. Hem bu sayede bana daha çok saygı duyulacağını ve kendimi daha güçlü hissedeceğime inanıyorum. Yumuşak başlı kırılgan görünmektense kendinden emin ve dikkafalı durmak istiyorum ama hemen olmuyor. Yani örneğin yakın olduğum biri bana soğuk davrandığında hemen kendimi suçluyor ve ona karşı mahcup hissediyorum. Umursamaz davranamıyorum mesela. Ya da biriyle bir rekabete girdiğimde onun ataklarına yeterince yanıt veremiyorum çabuk kaygılanıp fevri hamlelerde bulunuyorum bunu da hep çekingenliğime bağlıyorum. Onunla aynı ortamdayken 'sok şi

Psikoloji.gen.tr - Nedeni ufak bile olsa uzayan ve büyüyen tartışmalar - 2

Resim
[QUOTE=delin-quency;480284]Kitap gibi yazmissiniz, biraz daha orneklendirerek anlatirsaniz bizde daha iyi anlar hayatimiza uyguylamaya calisiriz. Insanin kendini degistirebilecegine dair umut verici bir yazi olmus, heyecanlanmadim desem yalan olur.[/QUOTE] Gerçekten haklısın, dönüp de okudum yazdıklarımı, kitaba giriş gibi olmuş; bir indeks kısmıyla, giriş özeti eksik kalmış   hoşuma gitmedi bu şekilde yazdıklarım. Şöyle bir algı da çıkabilir; bu anlattıklarımdan sonra evliliği kurtarmışım ya da sorunları çözmüşüm gibi ama nerede o günler!... Evlilik ilişkisi vasat bile değil, heyecan yok, görev tanımlarımızı huzurlu şekilde ifa ediyoruz sadece. Eşimle tartışma potansiyeli en fazla olan konular kızımızla ilgili kararlar, finansal konular, ailelerimizle ilişkilerdeki yaklaşımlarımız, birbirimize karşı olan davranışlarımız, beklentilerimiz. Çocukla ilgili en fazla gerilim yaratan konu sorumluluk. Benim görüşüm; güvenlik, sağlık gibi temel konular haricinde kızımın serbest olması,

Psikoloji.gen.tr - Nedeni ufak bile olsa uzayan ve büyüyen tartışmalar - 1

[QUOTE=ertp;31066]Merhaba site ahalisi, evlilik sorunları kısmına yazdım ama henüz nişanlıyız, 2 ay sonra düğünümüz var inşallah. Sorunumuzu özetlersem, Bazen öyle ufak basit konulardan tartışıyoruz ki sonucunda ben bu insanla yaşayamam demeye kadar gidebiliyor. Bu sürecin uzamasında bazı saptadığım nedenler yer alıyor: - hatalıyı aramak - ikimizinde hatayı kabul etmemesi - nişanlımın laf sokması ve tahrik edici konuşması - bende ki ani parlayan sinir - benim çok konuşmam, nişanlımın az konuşması. Tartışıyoruz tartışıyoruz bir sonuca varamıyoruz, varamadığımız gibi hem birbirimizi kırıyoruz, hemde yıpranıyoruz. Nişanlım el bebek gül bebek yetiştirilmiş, istedikleri olmuş, yanlış veya ters birşey yapsa bile babası birkaç söz söyleyip geçmiş 5 dk sonra normale dönmüşler bugüne kadar. Olaya benim açımdan bakarsam, bazen öyle bir olay oluyor ki, nişanlımın yanlış yaptığını düşünüyorum, bunu söylüyorum, ikaz ediyorum, belki biraz ters söylüyorum, fakat nişanlım kesinlikle yanlış yapmadığını

Cinsel seçim ve Ebeveyn Yatırımı teorisi

Cinsel seçilim, doğal seçilimin ayrı bir mekanizmaya dayanan farklı bir formu. Bu süreç iki cinsiyet arası farkların çok büyük olduğu ve bireylerin farklı cinsiyeti etkilemek için mücadele verdiği canlı türlerinde bulunur. Mesela bu süreç tavus kuşlarında işlerken penguenlerde işe yaramaz. Doğal seçilimden farklı olarak cinsel seçilimde, canlının varlığını sürdürebilme yeteneği önemli değilken, ne kadar çok soy bırakabildiği ve sorumluluğunu ne kadar üstelenebildiği önem taşır. Cinsel seçilim, tavus kuşlarındaki abartılı tüyler gibi, ikincil önemde cinsel özellikler kazandırır. Darwin'in tavus kuşlarında şaşırdığı nokta da budur: Bir kuşun, kendi varlığını tehlikeye sokacak denli büyük kuyruğun sebebinin sadece doğal seçilimle açıklanamayacağını fark etti. Asıl neden, dişi tavus kuşunun daha gösterişli erkek tavus kuşunu seçme hakkına sahip olmasıdır. Cinsel seçilim iki şekilde çalışır: Karşı cinsler arası seçilim ve hem cinsler arası seçilim. Karşı cinsler arası seçilimde;